top of page

İKİNCİ DEVRE ÖNCESİ ÖN DEĞERLENDİRME


Altay maçıyla beraber ligin 2.devresini sahamızda açıyoruz. Şöyle hızlıca baktığımızda, sezona onca itiraza ve yapmayın etmeyin dememize rağmen, erken denecek tarihte Bayram Bektaş'la anlaşarak başladık. Sırasıyla Szumski, Alim, Yusuf Abdioğlu, Celil, Yusuf Emre Gültekin, Boldrin, Novikovas, Tanque, Harris, Laura, Zeki Yavru, Mücahid, Ali Kaan, Sarp Ekinci, Şener Kaya, Yusuf Ensar Poyrazlı ve Ahmet Sagat isimlerini transfer ettik. Szumski, Alim, Yusuf Abdioğlu, Yusuf Emre Gültekin, Boldrin, Novikovas, Zeki Yavru, Ali Kaan, Mücahid gibi isimler daha önce 1.ligde şampiyonluk görmüş ve bu lig için bilinen oyuncular olarak gelirken, Ahmet Sagat önceki sezonun gol kralı olarak aramıza katıldı. Harris'e yarım dönem Tuzla'dan aşinayken, Tanque ve Laura kapalı kutu olarak önümüzdeydi. Tüm bunlara ek olarak Fofana ile sözleşme uzatıldı, Yunus Emre ve Muhammed Özbaskıcı gibi altyapımızdan çıkmış ve formayı kapacak kapasitede olan oyuncularımızla da devam ettik. Bu şekilde özetleyerek de olsa detaylı yazmak istememin sebebi, aslında sezon başı gelen isimler bu lig için rekabete uygun ve yeterli bir kadro oluşturabileceğimizi doğrulayan isimlerdi. O dönemin yorumlarına baktığımızda isimler üzerinde bir mutabakat varken iki ana başlıkta tedirginlik ve eleştiri vardı. Birincisi Bayram Bektaş'ın ne bu lig ne de bizim için uygun, yeterli ve kapasiteli bir teknik direktör olmadığıydı. İkincisi ise özellikle merkezde tecrübeli ve lider vasıfları olan, oyunu okuyabilen bir oyuncu eksikliği idi. (En azından benim görüşlerim bu yöndeydi) Sezona başladığımızda hazırlık dönemlerinin iyi geçirilmediğini, takımın kısa sürede kaynaştıralamadığını, oyun planının var olmadığını görmüş olduk. Puan kayıpları, zayıf oyunlar ve oyuncu yönetiminde ki başarısızlıklar sonrası malumun ilanı gecikse de gerçekleştirildi ve Hüseyin Eroğlu takımın başına getirildi. İlk haftalarında olumlu açıklamaları, motivasyon konuşmaları, ilk etapta takım olmaya çalışması saha içinde pozitif yansıdı diyebiliriz. Fakat yaşanan sakatlıklar ve sezon başının çok zayıf geçilmesi bireysel bazda performansların iyice düşmüş olmasını getirdi beraberinde. Hocayı belki eleştiriyoruz ara ara ama şunu da unutmamak gerek. Geldiğinde, sezon başı yabancı tercihleri kapsamında lisans çıkarılmamış Tomane, kadro dışı bırakılmış Boldrin ve Novikovas'tan hiç yararlanma şansı olmadı. Sol bekte Mücahid'in sakatlığı ile birlikte Soner'in de vasat altı performansıyla o bölgede iyice çıkmaza girdi. Takımın açık ara en yeteneklisi Fofana'yı sakatlığından dolayı uzun süre sahada kullanamadı. Celil gibi büyük beklentilerimizin olduğu - ki Adana'da ki performansları bunu bize düşündürdü - oyuncu maalesef bir türlü kendi kapasitesine gelemedi. Bugüne geldiğimizde, iyi kötü bir şekilde ligin ikinci grubu içinde bulunuyoruz. Eyüp'ün hem açtığı puan farkı, hem de yaptığı devre arası eklemeler artık onların 1.liğini iyice perçinlemişe benziyor. O yüzden diğer takımların asıl hedefi 2.bilet olacaktır. Yine hızlıca baktığımızda 2.lik için mücadelede bulunacağımızı düşündüğümüz Rize, Pendik, Bodrum, Bandırma kadrolarını daha da güçlendirirken zayıfladı diyebileceğimiz tek takım Keçiören. Durum böyleyken biz bugün itibarıyla tek transfer yaparak ve Tomane'nin tekrar lisansını çıkarmış olarak Altay maçına çıkıyoruz. Guel transferi de artık iyice ezberlediğimiz şekilde kapalı kutu. (Not olarak ekleyecek olursam; ilk paragrafta sezon başı transfer sayımıza bakarsak, geçen sezon doğruları yapmadığımızı ve sil baştan kadro kurmaya çalıştığımızı maalesef görüyoruz.) Ligin ilk devresi için daha rahat bir lig derken, son 2 haftada ki transferleri görünce ikinci devrenin gerçekten çok zor olacağını söyleyebilmek için müneccim olmaya gerek yok. Bu ligin doğrularını yapmamız gerekiyor artık. Sol bek ve merkezde ki eksikliğimizi net şekilde kapatmamız gerekiyor. İleri hatta, hızlı ve üzerinde şüphe olmayan baskın bir oyuncu katmamız şart. Bunları artık kabul etmemiz ve işi bilenlerle çalışmamız lazım. Yine, yeni, yeniden aynı şeyleri yaparsak; farklı sonuçlar beklememiz polyannacılıktan öteye geçmeyecektir. Yukarıda belirttiğim her şeye rağmen Altay maçını içeride oynayacak olmamız bir şans bizim için. Kazanalım ve bu dönemi iyi değerlendirelim. Ligin gerektirdiklerini, işi bilenlerle çalışarak yapalım. Çok çetin ve gerçekten rekabeti yüksek bir ikinci devre bizi bekliyor. Bunu laf olsun diye değil, bugün itibarıyla rakiplerimizin son kadrolarına göre söylüyorum.


bottom of page