Bir zamanlar taraftarını el üstünde tutan, onunla bütünleşen ve tek vücut halinde yolunda yürüyen, acısını mutluluğunu birlikte yaşayan, en büyük gücü taraftarı olan bir kulüpten; taraftarını umursamayan, açıkça yok sayan bir kulüp yönetimine nasıl gelindi, kimler sebep oldu, süreçte etkili olanlar kimlerdi uzun uzun anlatmak ve irdelemek gerekiyor aslında. Her açıdan detaylı bu eleştiriyi sonra ki yazılarda yapacağız.
Geldiğimiz bugün ki durum ise geçen sezonun sonundan bu yana devam eden ve hali hazırda binlerce kişiyi kahreden sürecin artık son noktası. Bandırmaspor maçında, gol atamadan beraberlikle kıl payı ligde kaldığımız bir anda, insanların psikolojik patlaması ve şampiyon olmuşçasına sevinilmesi, Samsunspor Taraftarının adeta genel anlamda sokulduğu ruh halinin bir yansımasıydı. Her zaman bir yukarıyı, ileriyi hedefleyen bir kulübün son senelerde her açıdan daraltılması, sıradanlaştırılması, büyük yüklerin altına sokulmasının bir sonucu aslında bu durum.
Yönetimin, kümede kalınan son maçtan sonra devam eden süreçte sergilediği tutum, Samsunspor Taraftarına karşı bir saygısızlık ve umursamazlık içeriyordu. Taraftarın çökmüş psikolojisiyle sorduğu sorulara, beklediği somut cevaplara karşı çok uzun bir süre sessiz kalınması, kongre ve daha güçlü bir yönetim için fırsat imkanının bırakılmaması ve kulak üzerine yatılması, köşe bucak kaçılması da bu tutuma örnek gösterilebilir. Ne zaman ki artık yeni sezon için süre daraldı işte o zaman söylemler başladı. Şampiyonluk hedefleri kesin olarak dile getirildi. Transferler hazır, hedefe gidecek kadro kurulacak denildi. Söylemler her zamanki gibi havada uçuştu. Buna rağmen sezon öncesi olacaklara dair fragman verildi aslında. Taraftarın hiçbir şekilde mutabık kalmadığı bir isim olan Alpay Özalan takımın başına getirildi. Siyasete kulübün anahtarını verenler, şimdide kendileri gibi teknik direktör atamasını da siyasete yaptırmış oldular.
Teknik konularda felaketin temelleri atılırken, yeni stadyum konusunda da aynı tutum sergilenmeye devam edildi. Samsunspor Kulübü’nün hizmetinde olacak stadyumda ilk resmi maç, başka iki takımın oynadığı bir müsabakayla gerçekleşti. Binbir bahane sunuldu bu rezil durumu savunmak için. Şehre ekonomik katkısı, led reklam tabelaları, stadyumun yapısına katkı vs.. Soruyoruz hangi biri gerçekleşti? Aksine daha da rezil hale getirildi.
Ancak gerçek sorun bu da değil. Gerçek sorun; yeni stadyum, siyasetle ilişki, yönetimin söylemleri, gruplarla olan ilişkileri, kalan tüm Samsunspor Taraftarını yok saymaları, hem tribünü hem de koca şehrin havasını eritti, bitirdi !
Hazır denilip gerçekleşmeyen, son dakikada yapılan transferlerin kalitesi, takıma katkısı gün gibi ortada! ‘’Güveniyoruz, bir projenin başlangıcı’’ denilen Alpay Özalan’ın başarısı ortada! Oyuncuların fizik, kondisyon, mental açıdan durumu ortada!
Tüm tepkilere, olanlara, başarısızlıklara, Samsunspor Armasına yakışmayan hareketlerine rağmen hala bu yönetim görevdeyse; menfaat ve koltuk sevdası, kulübün duruşu ve başarısından daha önde geliyor demektir. Yönetimin çok uzun zamandır Samsunspor adına yapacağı en güzel hizmet; acilen İSTİFA etmek olacaktır.
